Cinsel birleşme anı geldiğinde kadın panik atak benzeri bir durum yaşar. Partnerini iter, kasılır. Bilinci açık da olsa kontrolünü kaybeder ve kontrol bilinçaltına geçer. Kadın bilinçaltının etkisiyle bir negatif hipnoz trans haline geçer. Endişe, korku ve kaygı duyar.
Kadın zamanla aşağıdaki duygu ve düşüncelere kapılır
- “Herkesin bu kadar kolay yaptığı bir şeyi ben nasıl yapamıyorum?” şeklinde suçluluk duyma
- Aile büyüklerinin veya yakınlarının “Ne zaman çocuk sahibi olacaksınız?” soruları nedeniyle korku duyma
- Utanç duyma
- Kendinden nefret etme
- Hayal kırıklığı
- Duygusal tatminde azalma
- Zamanla meydana gelen cinsel isteksizlik
Vajinismuslu Kadınların Ortak Özellikleri
- Kırsal kesimde yaşayan kadınlarda, kentli kadınlara oranla daha fazla görülür.
- Eğitim seviyeleri ve sosyo-ekonomik durumları genellikle düşüktür.
- Aileye bağımlıdırlar.
- Cinselliği aşağılayan bir aile yapıları vardır. Cinsel organlardan iğrenme veya hoşlanmama, olumsuz dinsel şartlanma vb. durumlar bu tip aile yapılarında sıkça görülür.
- Ahlâki ve cinsel açıdan baskıcı, otoriter bir babaları vardır.
- Baba-kız ilişkisinde güçlükler ve çatışmalar vardır.
- Cinsellikten hoşlanmayan ve cinselliği bir görev gibi yapan zayıf ve güçsüz bir anne vardır.
- Çocukluk ve gençlik yıllarında ailelerinin iyi kızıdırlar. Kurallara uyan, kızgınlığı dışa vurmayan, sürekli kabul ihtiyacı yaşayan kadınlardır.
- Çocukluklarında ve gençkızlıklarında ailevi sorunları vardır.
- Çocukluk çağından kalma korkular taşırlar.
- Duygusal ve ruhsal gelişimleri sağlıklı değildir.
- Çocuksu bir kişilikleri vardır. Çünkü bu kadınların psikoseksüel gelişimleri biyolojik yaşlarından geridedir. Yani cinsel açıdan hâlâ çocukturlar.
- Her şeyin en kötüsünü düşünürler.
- Kaygılı ve tedirgin bir ruh halleri vardır.
- Güven duyguları zedelenmiştir. Ya çok çabuk güvenirler ya da güven duymada zorluk çekerler.
- Yetişkinliği ve evliliği kabul etmekte zorluk yaşarlar.
- Kontrolsüz davranışları vardır.
- Bedenlerinden hoşnut olmazlar.
- Cinsel ilişkiyi şiddet veya işgal edilme olarak görürler.
- Cinsel ilişkiye veya penisin vajinaya girmesine karşı fobik bir korku reaksiyonları vardır. Hatta bu reaksiyon hastanın bir anlamda panik atak geçirmesine neden olabilir.
- Fiziksel şiddete maruz kalmış veya tanık olmuşlardır. Yani yaşanan kasılma, şiddete karşı önlem olarak ortaya çıkmaktadır.
- Cinsel şiddete maruz kalmışlardır.
Karşılaşılan Sendromlar
- Uyuyan Güzel: Kocalarıyla kardeş gibi yaşayan, çocuksu kadınlardır. Ailelerine bağımlı ve ebedî öğrenci olurlar.
- Savaşçı: Seksi, karşı cinsler arasında yaşanan bir mücadele gibi görürler. Kadınlığı zayıflık ve pasiflik olarak algılar.
- Kraliçe Arı: Cinselliği reddederler. Erkeği yalnız soyun devamı için isterler. Onlar için cinsellik kirli ve aşağılayıcıdır.
- İyi Kız Sendromu: İlk kez 1976 yılında G.C.MOULTON tarafından, okullarında başarılı olan ve ebeveynleriyle hiçbir ciddi çatışma yaşamayan, edilgen, itaatkâr, boyun eğen, yumuşak başlı kadınların ortak özelliklerini tanımlamak için kullanılmıştır. Bu sendrom, çeşitli kültürlerde erkek ve kız çocukları için kalıplaşmış toplumsal farlılıkları ve inançları esas alır. Yani kız çocuklarının daha uysal, daha söz dinleyen, daha güvensiz, daha yardıma muhtaç, daha duygusal, ezbere ve tekrara dayalı işlerde daha yetenekli oldukları düşünülürken; başarıya daha az önem verdikleri, yüksek bilgi işlem düzeyi ve yaratıcılık gerektiren işlerde daha başarısız oldukları kabul edilir. İyi kız sendromu ile birçok cinsel işlev bozukluğu arasında bağlantı vardır. Bu nedenle, orgazm olamadığı için cinsel terapiye gelen kadınların çoğunun çocukluklarında veya gençkızlıklarında kendilerini iyi kız olarak tanımlamaları hiç şaşırtıcı değildir.